Ay’a konacak ilk minyatür ev, 15 Ocak’ta SpaceX’in Falcon 9 roketiyle yola çıktı. Bu minik yapı, İsveçli sanatçı Mikael Genberg’ün 25 yıldır gerçekleştirmeyi hayal ettiği bir projeydi. Ay’ın yüzeyine bırakılacak bu ev, aslında yaşanabilir bir alan olmasa da, sanatçının zihnindeki şiirsel düşüncenin gerçeğe dönüşmesinin simgesi olacak.
Minik Ev, Büyük Bir Hayalin Gerçeğe Dönüşü
Mikael Genberg, yıllardır Ay yüzeyine bir ev bırakma fikrini hayal etmişti. İlk başta tasarladığı 2,5 metre yüksekliğinde, katlanabilir bir model, pratikte mümkün olamamıştı. Ancak zaman içinde hayali küçülerek gerçeğe dönüştü. Artık bu küçük ev, 12 cm uzunluk, 8 cm genişlik ve 10 cm yükseklik gibi minyatür boyutlara sahip. Ay’a konacak ilk ev olması bakımından büyük bir öneme sahip olan bu proje, dünyadan Ay’a taşınan ilk ev olma özelliğini taşıyor.
Sanatçının İlham Kaynağı ve Tasarım
Genberg, evin tasarımını İsveç’in geleneksel evlerinden ilham alarak oluşturmuş. Beyaz köşeli kırmızı renkli ev, Ay yüzeyine oldukça çarpıcı bir şekilde konmayı amaçlıyor. Genberg, bu projeyi “çılgınca, belki de aptalca” olarak tanımlasa da, aynı zamanda şiirsel bir düşünce olarak tanımlıyor. Projenin arkasındaki duygusal bağ, sanatçının Ay’da büyük, dünyada küçük olma fikrini güçlendiriyor.
Teknik Hazırlık ve Ay’a Yolculuk
Moonhouse‘un teknik tasarımı, son iki yıldır deneyimli mühendisler tarafından titizlikle geliştirildi. Ay’a yolculuksırasında karşılaşabileceği zorluklara dayanabilmesi için kapsamlı testler yapıldı. Ev, sağlam yapısı ve kompakt boyutuyla Ay’ın iklim koşullarına uyum sağlamak üzere tasarlandı. Genberg’ün minyatür evi, daha önce Uluslararası Uzay İstasyonu’na bile taşınmıştı.
Ay’a İniş ve Keşif
SpaceX roketi, Firefly Aerospace‘in Blue Ghost ve ispace’in Resilience araçlarını da taşıyarak, Ay yolculuğuna başladı. Resilience’ın yaklaşık 4 ay sonra Ay’ın Mare Frigoris bölgesine inmesi bekleniyor. Bu süreçte, keşif aracı Tenacious, Moonhouse‘u bırakacak ve evin fotoğraflarını çekecek. Bu, Ay yüzeyinde tarihe geçecek özel bir anı oluşturacak.